Şöyle bir şey var ve gerçek,mutluluklarımız o anki koşullarımıza göre değişiyor bir zamanlar bizi memnun edemeyecek bir şey kıtlık döneminde elimizde olduğunda gülümsetebiliyor,bu çok acı ama gerçek.
İstemek eğer somut bir şekle bürünseydi küre şeklinde olmalıydı,sonu gelmiyor.Hayal etmek de öyle.
Genelde hayal etmek nerdeyse istemekte onun peşinde ya da öteki diğerinin,sürekli bir kovalamaca.
Neden acı'rdı insan,neden dünyada bir gülümsemeye karşılık dünyanın öbür tarafında bir gözyaşı dökülmeliydi.Denge gerçekten böyle mi sağlamak zorundaydı? Peki ya denge sağlanıyor muydu yoksa,insan mı seçiyordu? Hey sen burada mutlu bir şekilde barınmayacaksın,ama sen öteki insanların mutluluğuna ağızlarının sularını akıtarak bakacaklar.
Bulutlar her yerde olmalı,güneş gözlükleri iyi ki var mavi gökyüzüne bakabilmekte büyük mutlu bir nimet.
Bu kadar hızlı düşünebiliyor olmamız çok güzel,serbest çağrışımlarla coşan akıllarımız var.Ya çağrışım bile yapamayacak halde olsaydık.
O halde olsaydık ki,cahillikle mutluluğu yakalasaydık.hayır aslında bilgelikle mutsuzluk daha iyi göründü şu an gözüme.
Aslında asıl istediğimizin mutsuzluk olduğuna inanıyorum bazen.
hayatımın bir arka planı olsaydı bu bulutlu ve güneşli bir gökyüzü olurdu,arka fonu da beatleslı şarkılar ya da incesaz şu an çok kararsızım.
Sessizce ölelim,kimsesizce.
Sonra kız geldi ve dünyadaki en tiz çığlıktı attığı.Acılarıydı bu.

1 yorum: